Ocak başı, sabahın erken saatlerinde eşimin doğum günü için bir alışveriş merkezine gittim. Güne güzel başlamıştım. Enerjim yüksek ve neşem son derece yerinde bir şeklide aracı kapıya bıraktım, ve içeri daldım.
Planımda hızlıca halletmem gereken üç mağaza ziyareti vardı. Önce hediyeleri alacağım mağaza, sonra oğlumun tamir edilen ayakkabısını alacağım yer ve en son saatlerimin pillerini değiştireceğim dükkan.
İşimi bitirdiğim son mağazadan ayrılırken, ellerimdeki paketleri gören kasadaki danışman bana, AVM’ye özel bir araba çekilişi olduğunu, köşedeki görevli bayana kayıt yaptırabileceğimi bildirdi. Son derece gönülsüz bir şekilde oraya doğru ilerledim. Aslında yolumun üstü olmasa asla yön değiştirmezdim.
Daha sonra spor kırmızı Mercedes’i görünce, “Acaba? Neden olmasın?” iç sesim ile güzel bayana yaklaştım. Elimdeki fişleri son derece güler yüzlü bir şekilde genç görevliye uzattım. Güzel yüzlü sakin bayan bilgilerimin girişini önündeki bilgisayara yaptı. Ve beş çekiliş hakkımın olduğunu söyledi. Ben de teşekkür ettim ve sabırla beklemeye devam ettim. Sonra fişleri kontrol ettikten sonra aramızda şöyle bir diyalog oluştu.
– Yalnız, bu faturalar şirkete kesilmiş bunları kullanamayız.
– Aaa… Peki… Fakat şirket benim üstüme, acaba bu durumda birine sorabilir misiniz ?
– Yok yapamayız…
Biraz önce standa bile uğramadan gitmeyi göze olan gönülsüz ben, önüne bir engel çıkınca birden hakkını arayan bene dönüştü. Neyse, fazla uzatmadan, çantalarımı toparladım, fişlerimi aldım iyi günler demeden önce bir soru sordum. Ve diyalogu şöyle devam ettirdim.
– Ne güzel bir şey değil mi? Standart kuralların olması çalışma hayatınızı ne kadar kolaylaştırıyor. Size diyorlar ki böyle faturaları kabul etmeyin. Ben size diyorum ki şirket benim, ama siz bu kurala sığınıp bir üst yetkiliye sormuyorsunuz bile. Çok ilginç. Şimdi size bir soru sormak istiyorum. Siz sabah 10, gece 10 arası çalışıyorsunuz değil mi ? Bu saatler esnek olsa yaptığınız işten daha fazla memnun olur musunuz ?
– Evet tabii ki , ama ben zaten geçici çalışıyorum.
Yüzümde kocaman bir gülümseme ile genç kızın tam gözlerinin içine bakarak;
– İşte iş hayatındaki kurallar da böyle. Yeteri kadar esnek değil. Ama size benden bir sır. Siz etrafınızdaki kişilere, işlere ne kadar emek verir, esnek davranır, sorunlara sahip çıkıp, çözme gayretinde olursanız, yaşam da size bir o kadar cömert davranır. Yardımlarınız için teşekkür ederim ve çok güzel bir gün dilerim.
Diyerek ayrılıyorum.
Hiç canımı sıkmadan, bu konuya da takılmadan günün devamında bunu bir ego meselesi yapmadan, ama bu güzel kız ve bu gibi kişiler için biraz da üzülerek… Aradan ortalama 1 saat geçiyor.
Ofise vardığımda cep telefonuma kısa bir mesaj geliyor.
-Tebrikler çekilişe katılmaya hak kazandınız!
Kalbim o güzel yüzlü genç kız için heyecan ile doluyor, karnımda kelebekler uçuşuyor.
Tebrikler Seda, verdiğin mesaj yerine ulaştı ve bu genç bayan yaşama katılmaya dahil olmaya hak kazandı.
Günün devamı aynı ahenk ile akıyor…