Bu aralar şu sözü çok duyuyorum bitsin bu yıl artık.. Gitsin 2018 kurtulalım.
Bu sözlerle yeni başlamak sizce bedende nasıl bir duygu bırakıyor ?
Neyi çağıyor ?
Ben 2018 adına üzülüyorum şahsen ☺
Bu sözlere başka bir bakış açısı sunmak istiyorum.

2018 de unuttuğunuz kaç tane güzel anıya sahipsiniz hiç düşündünüz mü ?

Bulamıyorsanız telefonlarınıza gidin ve yılın başından itibaren fotograflarınıza bakın bakalım.

Ne kadar anı biriktirdiğinizi göreceksiniz.

Belki merak ettiğiniz instagramdan kopyaladığınız bir fotograf ile karşılaşıp “a bu vardı “ diyeceksiniz. Ya da bir arkadaşınızın düğününde çektirdiğiniz fotoğrafa bakıp, “ay ne çok eğlenmiştik” diyeceksiniz. Eminim size hüzün verecek fotoğraflar da olacak, kaybettiklerimiz gibi…

2018 de gezdikleriniz, yedikleriniz, kendinize aldıklarınız, koşulsuzca verdikleriniz, yardım ettikleriniz, dostlarınız ile birliktelikleriniz, yeni bir lezzeti keşif ettiğiniz an, verdiğiniz 10 kilo belki, belki en yakın arkadaşınız ile yaptığınız bir iş seyahati, çocuğunuzun aldığı bir ödül, bir arkadaşınızın işten ayrılışı ya da yeni bir arkadaşınızın işe başladığı an, belki almayı planladığınız bir ayakkabı

Sonra bu yıl neler eklediniz hayatınıza ?

Hangi tip müzikleri tercih ettiniz ?

Ben bir spotify kullanıcısıyım. 2018 de dinlediğim tüm şarkıları dinliyorum son 2 gündür. Nerelerden…nerelere gelmişim ?

Ya da neleri çıkardınız hayatınızdan ?

Anlaşamadığınız eşinizi mi ?

Ya da olumsuz konuşmaları ile yolunuza taş koyan arkadaşınızı mı ?

Veya devamlı laf sokan bir iş ortağınızı mı ?

Tebrikler..

Bu yıl

İzlediğiniz hangi filmden çok etkilendiniz ?
Hangi kitap sizi başka karakterlerle tanıştırdı ?
Hangi şarkı dilinizden düşmedi ?
Hayallerinizi neler ve kimler süsledi ?
Kaç başarılı proje tamamladınız ?
Acaba kaç düğün ziyareti yaptınız ?
Hangi duygular içinde boğuldunuz da sizi o cendereden ne çıkarttı ?
Hangi duyguları doldurup boşaltınız ?
365 günde kaç gece uykusuz geçti ? Bu gecelerden hangi fikirler çıktı ?
365 günün ne kadarında sahip olduklarınıza Şükredip devam ettiniz ?

İnsan zihni bir fotoğraf albümüne sahiptir.
Bazen bir koku sizi o ana götürüp, oradaki albümü açıp içindeki anılarla melankolik yapar…
Bazen o anılarla gaza gelir yazarız,
Bazen heyecana gelir yenilerini ekleme heyecanınız yükselir.
Tıpkı fıstık gibi bir beden görüp hemen diyete başlama kararı gibidir yaşam …
Ya da rüzgarı doldurmuş bir yelkenliye bakıp tekne alma hayali gibidir rüyalarımız…

Bazen durumu tetikleyen bir şarkıdır, kulağınızda çınlayan

Bazen bir reklam filminin sloganı…

Bazen de telefonlarınızda var olan binlerce fotograftan biri…

2018 senesine bir veda mektubudur bu yazdıklarım…

Ona çok şey borçluyum. Borçlu kalmayı sevmiyorum. Ayrılmadan önce vedalaşmayı severim ben. Bazen ağlarım, boğazım düğümlenir. Ama öyle bir veda olur ki, bu tıpkı Türk filmlerindeki mutluluk gözyaşları gibidir. Çok çalıştık birlikte, ama oldu işte gibi bir ağlama…

Kendisine sıkıca sarılıyorum, defalarca öpüyorum yanaklarından…

Evet çok çalıştık, yıprandığımız anlarda oldu, duygusal çöküş anlarımızda…
Ama sonunda hep aydınlık vardı.
Bazen düşüşler beni hırslandırdı.
Düştüğüm anda bir şarkı çalındı kulağıma. Deniz Tekin’den “Hayat kolay değil elbet …. “diye başlayan… ☺

Neler beni motive etti ?

5 yıl beklediğim bizzat ayrı bir bütçe de para biriktirerek hedeflediğim UAC 2018 Chicago Astroloji Kongresine gittim. Bu vesile ile Chicago’da çocukluk arkadaşlarımı tekrar buldum. Muhteşem unutulmaz anlardı. Kalbimdeler daima…

Ailecek en çok müze gezdiğimiz bir yılımızdı.

Babalar günü vesilesi ile ucuza bulduğumuz Roger Waters konseri için bir anlık heyecan ile Amsterdam’a gittik. Beklenmeyen süpriz bir gelişme ile euro’nun artması bize harika park maceraları yarattı. Yokluk ile varlık arasında bir sarsılma yaşadığımız doğrudur.

Sonrası yaptığımız Göcek’teki tekne seyahatimiz unutulmazdı. Çekirdek aile olarak çıktığımız seyahatte kaptanımız eşim Tuğyan’ın ayağı yarıldı ve 5 dikiş atıldığı için aynı koyda 7 gün geçirdik. Bu bize bol gitar şöleni, bol mandala çizmek ve bol karbonhidratlı beslenme getirdi. Göbekli ama mutluyduk. Hiç hareket edemediğimiz için inanılmaz dinlendik ☺ Hayır ile şer içiçeydi.

Bursa projemizin son ayıydı, gözlerimiz dolarak ayrıldık. Yüreklerimiz orada kaldı. Anladık ki yürekten bağlıyız yaptığımız işe. Mutlu olduk kendi kendimizle ☺

Sonra Azerbaycanlı kardeşlerimiz ile yine buluştuk. Projemiz bambaşka sayfalar ve yeni insanlar çıkardı.

Kişisel olarak şan dersi almaya başladım. Daha çok şarkı söylüyorum. Hocam Filiz Ozay ile hayatımda ilk kez bir opera parçası “Santa Lucia” ile çalıştırdı beni çok eğlendim. Çok sevdim.

Bu yıl 2012 deki bir hedefimi gerçekleştirdim. Bilgi Üniversitesin’de ders verdim. Gençlerle birlikte olmak çok güzeldi.

Sonra https://sanalyazievi.com da yazı yazma dersi almaya başladım. Enfes grup arkadaşlarım oldu. Hepsi birbirinden farklı, heyecanlı edebiyat aşıkları… Ne kadar az roman okuduğumun farkına vardım. Sevgili Hocam Yeşim Cimcöz’ü 2011 den beri tanıyorum. Hayranım ona. Tekrar ona ve ekibine kavuştum. Bu yıl ondan yeni bir şey öğrendim. Hikayelerimin hep pozitif sonu olduğunu ve biraz karakterleri çarpıştırmam gerektiğini, öğretti bana. ☺ Çok da haklıydı inişler çıkışlar olsun ki yaşam değerli olsun değil mi ama ?

Bu sene yaptığımız her seyahat, her yoğun çalışma ayrı bir anlam taşıdı benim ve ailem için… Eşimi bir kez daha, daha çok sevdim. Eda ve Ege’ciğimin hızlı büyümesine tanık olduğum için hep mutlu oldum. Boyları artık beni geçti. Kızım ile aynı kazağı giymeye başladık. Oğlum artık bana aynı seviyeden bakıyor… Hepimizin içinde bulunduğu bir aile orkestramız var. Ege’ciğim davulu ile eşlik ediyor. Tuğyan gitarda. Berna klavyede… Eda ve ben solist rolünde…Kardeşim Berna ile bu yıl yeni projelerde yer aldık. Çalışkan ve üretken kimliği ile bize fark yarattı.

İşte böyle…

O zaman Veda zamanı yaklaşmışken, var olan her şeye şükredelim.

Geçip giden tüm yıllara çok şey borçluyum.

Bir gün, zihnim bu bedenimi terk ederse, burada yazılı kalsın bu yaşadıklarım ve şükürlerim ve iyikilerim. Ebedi olan ruhum okuyanların heyecanları ve hayata sarılmaları ile mutlu olacaktır.

Tavsiyem şudur ki; yaşadığınız ANlara, anılara şükrederek bırakın gideni, olanı biteni…

Ne kadar yaşamışsınız, dönüp bakın…. Yenisi geliyor, zaman varken fark edin…

Aldığınız nefese ne kadar şükretmişsiniz ?
Kaç kez aşkın ucundan dönmüşsünüz ?
Kaç kez aşka düşmüşsünüz ?
Kaç kez dans etmişsiniz ?
Kaç kez bağıra bağıra şarkı söylenmişsiniz ?
Kaç gez vazgeçmiş ve yeniden başlamışsınız ?
Karanlık odalardan, hangi mucizelerle aydınlık odalara geçmişsiniz ?

Kalp atışı gibidir yaşam, inişler ve çıkışlar olacaktır. Olsun da…

O zaman 2019 ve takip eden ömrümüzde

Daha çok sevelim
Daha çok gezelim
Daha çok okuyalım
Okutalım
Paylaşalım
Birbirimize daha çok merhamet gösterelim
Kızmayalım, bizi kızdıran hangi değerimiz ona bakalım.
Değerlerimizi hatırlatalım unutanlara
Yolunu kaybetmişlere el uzatalım
İhtiyacı olanlara gönülden yardım edelim
Gerçek olalım, yapmacık değil
Birbirimize dua edelim
Güne şükrederek ve gülümseyerek başlayalım
Daha çok kalp ritminde olduğumuzu hatırlayalım, hatırlatalım…

2018 seni de sevdim tıpkı diğer gidenler gibi
Gidenlere bizden selam söyle, onları da senin gibi uğurlamıştım
Getirdiklerine teşekkürler

Hz Mevlana’nın güzel ilham verici sözleri ile bitiyorum…

Dün dünde kaldı cancağızım, bugün yeni şeyler söylemek lazım …

Yeni şeylerde buluşmak üzere…

Paylaşmak için Tıklayın:

3 Comments

  • root
    Posted 10 Ocak 2019 09:56 0Likes

    Sevgili Yonca cım,
    Ne mutlu bana kalbine dokunduysam.
    Şükran ve sevgilerimle

  • hatice
    Posted 11 Mayıs 2020 14:53 0Likes

    Sevgili Seda evlaldım gönülden sıcacık sevgilerimle teşekkür ediyorum başarıların daim olsun hep böyle devam et paylaşmaya

Leave a comment