Geçip gidiyor zaman.
Neyin eğri neyin doğru olduğuna karar veremeden
Elimizde ölçme terazisi, öğrendiğimiz bilgilerimiz kadar.
Ya bilmediklerimiz
Yargılarımız, gördüklerimiz, kendimize göre yorumladıklarımız kadar.
Bugün yastayım.
Sevgili Taylan abim vefat etti.
Çeşmede yüzerken kalp krizinden vefat etmiş.
Gayet sağlık bir beden. Dışardan baktığında iyi yürütmüş bir hayat
Geçenlerde İzmir de deprem olmuştu. Konuştuk. “Biz iyiyiz Sedacım ama buralar dağıldı” dedi.
Ben onu gördüğüm ve bildiğim bana bıraktığı iz kadar sevdim.
Asıl can dostum kardeşi Kayhan’dır.
Onunla büyüdük gençliğimizde.
Ama Taylan abimiz bir çok abi ablamız gibi çok önemli ve değerliydi.
Sevdiği şeyin müzik olduğunu bilirdim. Çok bilgim yoktu sonraki yaşamından
Çocukluk değerim gitti. Çok üzgünüm.
Gözyaşlarım sel oldu dün geceden beri.
Veda etmek istesem ne derdim bilmiyorum.
Beklenmedik bir anda ölümü, yeğeni Melis’in bir postu ile çıktı karşıma. Melis için çok üzüldüm. Yaşamında ona değer veren amcası vefat etmişti.
Ölümden korktuğumdan değil, gidenleri özleyeceğimden derdim.
Kalp hüzün ve üzüntüyü barındırıyor. Taylan abimin biriken üzüntüsü neydi acaba, hiçbir zaman bilemeyeceğiz.
Ama öyle yorucu zamanlardan geçiyoruz ki… Kim bilebilir.
Beni duyuyorsan sana söyleceklerim var.
Gençliğimizin yakışıklı prensi, güzel, temiz yüzü
Demir çelikte elinde gitarla bize şarkılar söyleyen
Çok güzel yüzen, su prensi
Vakit gelmiş zaman ne denir ki ?
Nasıl anlayacağız vakitin hep burnumuzun dibinde olduğunu
Ne covid, ne deprem…
İnsanın zamanı dolduğunda, bir vesiledir yolculuk
Gözlerimde yaş
Kalbimde sen
Koyu yeşil sorgulayan gözlerin, kalbimde
Sevgili Taylan abicim
Mekanın cennet olsun.
Çok üzgünüm ama çok
Tutuldum da kaldım.