Zamanı geldi

Sanki öyle bir zaman ki ayrılıktan öte

Farklı bir şey

Bir tuhaf

Ay yengeç burcunda karamsar yeni aydan belki

Belki  de benim kaybettiğim şeyleri anlatan bir hikayenin başlangıcı

Sanki bir dosttan ayrılış

Elbette her hikayenin yeni bir tarafı var

Belki de yeniden doğum izini taşıyor hissettiklerim

Çok derin

Çok içten

Çok yaşlı

Ama içimde

Kendime anlatamadıklarım

Bütün siteye ve en çok da bana ilham oldun. Canım çam ağacım

Ben senin ile hayallerimi paylaştım

Sen benim ile iğne yapraklarının gücünü

Sen bana değdin, güzel gönlüme nefes oldun.

Tek bana mı ?

Ya evlatlarıma ?

Gölgende hayaller kurduk biz

Sana bakarak yazılar yazım.

Şarkılar söyledik ailece

Kırmızı panjurlu evimin önüne senden bahçe yaptım ben.

Kütüphaneme gölgen yansıdı.

İğne yapraklı dallarının arasından gökyüzünü izledim.

Sana söyleyeceklerim bitmedi ki benim.

Biliyorum sen istedin gitmeyi

Çok şey dediler senin ile ilgili

Kökleri duvarları yıkıyor dediler

Beton arasından yürüyor dediler

Evimizin üstümüze yıkılacak,

Önlem almak lazım dediler dediler dediler

Zamanı gelmiş ise bitişin elden gelen sadece olana şükürdür

Yeşilin bir ayrı güzeldi.

Karlarla kaplı gövden, ayrı.

Kuru dalların ile her yazıma, her videoma, her dersime, her kahveme, sohbetime ilham oldun, çok  şükür.

Daha yazar arkadaşlarım ile  senin altında toplanıp, yazı yazacaktık biz. Olmadı nasip.

Ah güzel çam ağacım, biricik iğne yapraklım, sen benim derdime derman, ruhuma şifa oldun da biz sana bir komşu olmayı beceremedik be sahip çıkamadık ya inan ben ona üzülüyorum.

Koyamadık yanına çelikten korumalar.

Dünya malı çok tuttu dediler de bir kahraman olamadım ben o anda

Varlığına bir olamadık da yokluğuna bir olduk. L

Belki de sen istedin  bu sefer gitmeyi

Gözyaşlarım sel oldu

Biliyor musun anladım ben seni

Duvarları çatlatan köklerinden anladım

Dar geldi sana bu yerler

Sığmadı engin ruhun, köklerin,

 daracık bir alanda var olacağına, sonsuzlukta ilahi olan ile bir olayım dedin

Tıpkı benim gibi, bana da dar geliyor olduğum alanlar, ruhum özgürlüğüne sana söylediklerim ile rahatlıyordu.  Nasıl güzel  da güzel ve özel bir Ramazan ayı  yaşamıştık.  Tüm sessizliklerinde birlikte çizdik, okuduk, yazdık, teşbih çektik ben senin gölgende ibadet ettim.

Gecenin, gündüze bağlandığı o ince çizgiyi birlikte karşıladık.

Sen ilahi bir koruyucu oldun bana.

Ondan gelenleri bana fısıldayan..

Ah canım ağacım,

Şimdi ofisteyim.

Dışardan gelen kesim seslerine kapalı kulaklarım.

Kendime cevapsız sorular soruyorum.

Ellerin, kolların, başın parça parça olmuş.

Ofise gelenler söylüyor.

Bitmedi sabahtan beri kesimin.

Görmedim, istemedim, bakamadım, bakamıyorum.

Şimdi sen ne olacaksın ?

Nereye gideceksin ?

O cansız bedenin ?

Ya sana deli gibi sarılan sarmaşık ?

O amacına ulaştı. Birlikte yok oldunuz.

Aşk gibi, bitiren

Ya biz ne olacağız ?

Neyin gölgesinde güven duyacağız ?

Neyin dalında hayal olacağız ?

Sen bize gölge oldun

Can oldun

Yoldaş oldun da biz 24 daire sana bir dost olmadık be canım ağacım.

Kalbimde daralma var bugün.

Dünden beri sıkışığım.

Bitişleri kucaklıyorum,

Yas tutuyorum.

Heybetin mağrurluğun, kararlığın, asil duruşun, tüm sırlarıma kulak oluşun

Şimdi yolculuğun sonu

Sende ki can, canana kavuşur mu ?

Ben de ki can, sen ile buluşur mu ?

Kalbim seni unutur mu ?

Gitme vakti gelen tek sen değilsin.

Belki de yeşile karışma vakti bize de gelmiştir.

Kararlar alınır

Kararlar bozulur

Karalar bağlanır da

Kara kara insanlar hep var olur.

Hatırlar mısın Eda & Ege daha yeni yürümeye başlamıştı. Biz onlara bahçe de havuz yapmıştık. Sen uzaktan bakıp, bizi izlerdin. Onların büyümesine tanık oldun. Şimdi onlar 15 yaşını bitiriyorlar.

Onlarda senin vedana tanık oluyor.

Dün gece senin ile vedalaştık.

Eda seni gördüğüm çalışma odama / odamıza mumları, tütsüleri yakmış. Canım kızım. Oğlum senin için girdiğim videomu görmüş. Şefkatli.

Gece yarısı

Cem Adrian ile sana veda ettik. 

“Ben seni çok sevdim “  canım ağacım .

Sana yazdık.

Biliyorum sen de hissettin.

Anılarımızda var olacaksın, bir ömür boyu.

Yapraklarının altında yedik, içtik, güldük, eğlendik, fısıldaştık.

Sen bana fısılda, bir rüzgar gönder ben anlarım senden, Gidersen bana da bir dengeni yolla, sen gidersen ben de giderim demiştim 2 yıl önce. 

Sen gittin

Şimdi sıra bizde

Önce sen başlattın.

Paylaşmak için Tıklayın:

1 Yorum

Yorum yazın