Akşam üstü olmuş zaman nasıl da hızlı geçiyor.  

Yetişemiyorum. 

Sabahleyin tüm daireleri tek tek dolaşıp uyandırıyorum. 

Sesimin en kötü halini kullanıyorum ki dikkatlerini çekeyim de kalksınlar diye. Sonuçta hafta sonu değil ki uyusunlar.

Merkür Retro yapmaya başladı, benim de anılarım canlandı bugün.

Biraz bezgin ve ataletleyim.

 Bu Mars gezegenin balık burcunda Neptün ile kavuşuyor olması bende acayip bir atalet yarattı. 

Bir taştan,  diğer taşa yuvarlanıyorum.  

2 gündür  bloklar arası  acayip dedikodular dönüyor. Ay ikizlerde ya.  Duymamak mümkün değil. 

Akşam da yorgun argın apartman içine giriyor, etrafa şöyle bir bakıyorum her şey yolunda mı diye.

Bu akşam 3 Numaralı daire reisinin ( Evin babası) ile birlikte girdik apartmana. Bu ailenin İpek  isimli 8 yaşlarında çok tatlı, şefkatli kızları var. 

Bazen benim ile özel konuşur, dertleşir. 

Belki keyfim olursa onları sonra sana anlatırım.

O beni çöpe de girsem sever. 

Çocuk ya ondan herhâlde. Saf bir enerjileri var.  

Babasının  bu gece eli kolu doluydu. Yanında başka bir abi  de vardı. Maskesinden tanıyamadım. 

Bu aralar herkes aynı. 

Bir de aşağıdan yukarıya doğru bakınca herkes bir tuhaf görünüyor. 

1. Katta oturdukları için babası asansör kullanmaz, hızlı adımlarla yukarı çıkar. İpek de babasını kapıda hep karşılar. Ona ne getirdiğini merak eder.  Tam babasının ellerine bakarken, beni gördü. 

Ne yalan söyleyeyim bu aralar biraz göbek yaptım ama çevik hareketlerle onların önüne geçtim.  Beni görür görmez, heyecanlandı babasını unuttu. 

  • PamukPamuk gel, pamuk diye seslendi. 

12 Numara eve varmıştır diye ondan önce yola koyuldum.  

Şöyle bir baktım İpek ‘e gözlerinin içine dönücem ben sana der gibi.

12 Numara önemli benim için bugün hayatta isem, sebebi o kıvırcık saçlı , kocaman gülen yüzlü,  iyi yürekli anne sayesindedir.  Trafik kazası geçirdiğim dönemde ameliyat paramı ödemiş ve beni hayata kazandırmıştır. Bu arada benim ben olduğumu da çok geç öğrenmiştir. “İyilik yap denize at” mantığı vardır. A bir de bu gök okumalarını ondan öğrendim. Günlük hayatımda çok yararlanıyorum. 

İkiz çocukları var. Kızı Eda;  benim ırkımı çok seviyor. 

Oğlu Ege;  genç ergenlere göre efendi ve iyilik sever.  Bir kez itip kaktığını görmedim. 

Yalnız bir müzik yaparlar  evlerinde, inler apartman. Komşular arası muhabbet olur ama ben onlara  taşımam. Genelde çok sevilirler.

Bu mahalle ilginçtir. 4 Blok var. Her blok kendi hallinde enteresan tiplerle dolu. En sevildiğim ve kabul edildiğim blok burasıdır. A Blok. En komik olanı 15 daireden oluşan her kat,  beni başka bir isim ile çağırır.  

Kimim ben ?

Mesela 4 numara için ben “Pamuk” isem, 10 ve 12 numaralı daire sahipleri bana “Serap” der. Onları bir ayrı severim. 10 numarada sevdiceğim var. İsmi PJ.

Çok havalı ama çok mağrur. Çok  yavaş hareket eden bir erkek. 

Erkeğin ağırını severim. Onu görünce kalbim pıt pıt atar.  

Belki de A blok ondan özel.

Tabi ki beni dışarı atmak isteyenlerde var. 

Farkındayım bazen çok ısrarcı oluyorum. 

Evet bazen kızıyorlar, apartman içinde çöp karıştırıyorum diye ya da bazen çok miyavlıyorum ama ben de sıkılıyorum. 

Bazen arsız olduğumu söylüyorlar. Ama değilim .

Aslında onların hem cinslerinin bir çoğuna göre hiç arsız değilim. 

Pazar günü babalar günü

Babam nerede acaba ? 

Güneş yengeç burcunda tutulacak diye mi hassasım acaba ? 

Paylaşmak için Tıklayın:

1 Yorum

  • Berna
    Posted 20 Haziran 2020 14:16 0Likes

    Harika bir yazı olmuş, ah Serap sen yokmusun… pjey e aşık olduğunu bilmiyordum :)…

Yorum yazın