2020 Aralık ayının son haftasıydı. Düzenli bir şekilde yaptığımız her şey birden enerji ağırlığıyla dağıldı. Sabahları yazdığımız yazılar, sohbetsizliğe, sonra disipline, sonradan da yazısızlığa dönüştü. Hayatımızda bir şeyler değişti. Ne olduğunu tam anlayamadığımız, anlamak zorunda da hissetmediğimiz şeyler. Benim belim tutuldu. Ne zaman kendime çok yüklensem belim tutulur. O hafta olan bütün derslerimi iptal ettim. Pişman olmadan. Sağlığıma odaklandım. Son haftayı Netflixden yılbaşı filmleri izleyerek yatakta huzurlu bir şekilde geçirdim. Sessizleşerek, şikayet etmedim. Blog yazılarımı yazamadım. İstemedim girmek. Sanki yılın çıkışının yasını tutan bir bedene sahiptim. Instagrama bilgi girmek önemsizleşti.
Yaşama karşı heyecanım “sakin ol, her şey yolunda” boyutundaydı. 2021’e yavaşlayarak vites küçülterek girdim. İlk kez planlamadan, olduğu gibi akarak kabul ettim.
4 Şubat 2020 de gittiğimiz ve büyük keyif aldığımız, Yücesan çiftliğine 30 Aralık Çarşamba günü, bu sefer ailemle birlikte vardığımızda, sakinlik adına doğru yolda olduğumun farkında vardım. 2020 ile vedaşlaştığım, sessizlikte, doğanın içinde kendimle buluştuğum zamanın durduğu alandaydım. Boşluk içinde kendi varlığımı hissettiğim, kendi adımı duydum, duvarlarından şifa, insanından bereket akan bir yerde, sessizliğin içindeki sakin Seda’yı çok sevdim. İnternetsiz, bağlantısız olmayı.. Kendimle, doğayla bağlantı kurmayı sevdim. Okudum. Ama yazdım diyemeyeceğim. Yazamadığım için hiç pişman olmadım. Bazen düşünüyorum bir süre orada yaşasam orada kalsam. Olur mu olmaz.
Bu şehrin hızı, bizi daima dürtüklemesine de ihtiyacımız var. Hızlı, daima seni hiç boş bırakmayan, birbirinden farklı konuları olan bu büyük şehir enerjisi de bir ihtiyaç herhalde. Hareketin bereketi getirdiği doğru. Covid bana sade ve düzenli bir yaşam verdi. Şükran doluyum. Daha samimi, daha sade yaşamla birleştim. Memnuniyetsiz değilim ya da farkında değilim. Her ne isem sakin ve iyiyim.
2020 senesinde yaşadıklarımdan memnun olduğum sadece sadelik olmadı. Sahip olduğum gücümü ve bilgimi fark etmeme de vesile oldu. Kızımın ve oğlumun büyümesine, onların ergenleşmesine bizzat şahit oldum. İlişkimizin kalitesi arttığını düşünüyorum. Onların yollarını nasıl kendi başlarına çizdiklerini gördüğümde, zorlamadan akışın tadına vardım. Saf sevginin gücünü hissettiğim bir noktaydı. Sonra seçtiğim dostlukların gücünü gördüm. Yeni alışkanlıklar edindim. Mesela her sabah düzenli yazı yazmak gibi. Kalabalıklardan kopmak bana iyi geldi. Üstümden telaş hırkamı çıkartıp, teslimiyet hırkasını giydim. Koşmak yerine ruhsal coşmak yeni senenin tercihi oldu.
Şimdi 2020 nin sonu, 2021 senesinin giriş kapısındayım. 🙏🏻
Niyetim “Yavaşla ve amaçsız bir tutkuya sahip ol“
Sizlerle paylaşacak hikayelerim çok. Ama acelem yok. Sessizlik içindeki Seda yı siz de seveceksiniz. Zaman akıyor, her anın kıymetini bilmek lazım..💫